Atatürk’Ün Muasır Medeniyet Hedefi Ab Üyeliği Mi Demek?

6 ^0_C

İstanbul

Ramazan Demir

12 Kasım 2020 Perşembe

Atatürk’Ün Muasır Medeniyet Hedefi Ab Üyeliği Mi Demek?

Bilindiği gibi her 10 Kasım’da, Atatürk'ü hakkında methiyeleri dizme yarışı başlar… Atatürk’ü okumuş-okumamış, fikirlerini anlamış-anlamamış, ilkelerini özümlemiş-özümlememiş herkes konuşur, yazar çizer… Ve herkes kendi işine geldiği gibi bir Atatürk portresi çizer ve yorumlar... Ne âlâ dünya!... Son yıllarda Türkiye’de çizilen bu farklı Atatürk portrelerine bakıldığında, gerçekten Atatürk’ü bilen ve anlayanlar, Atatürk’ü bildiğini zan edenler, Atatürk’ten geçinenler yani Atatürk ticaretini yapanlar... Bu kategorik ayırıma gör herkes kendine uygun sloganı geliştirdi… Slogan Atatürkçülüğü!... Sloganlarına göre kendince oluşturdukları Atatürk portresini istediği yere koyabiliyorlar… Bu iş o kadar ileri götürüldü ki, gerçek Atatürk’ten farklı olarak "uydurma portreler" icat edildi… Başta yazılı ve görüntülü medya olmak üzere bu slogan Atatürkçülüğünü kullanıyor... İşte slogan Atatürkçülükten örnekler: "Atam izindeyiz"…En popüler slogandı… Kimileri gerçekten Atatürk’ün bıraktığı "muasır medeniyet" izi olarak algılar kimi de onu "öylesine" bir ifade olarak algılar, kimisi de "tatilde" olmayı sayıklar… Diğer bir zihniyetin sloganı ise, "Atam, seni özlemle anıyoruz…" Sanki Atatürk senede bir gün için özlenecek bir değermiş gibi… "Ulu önder, gösterdiğin yolda emin adımlarla yürüyoruz…" Halbuki Atatürk'ün gösterdiği hedef ile slogan Atatürkçülerinin yürüdüğü yol birbirinden çok farklı, adeta birbirinin karşıtı… Artık bu ülkede Atatürk, tam anlamıyla sloganlara "kurban"edilmiş durumda...

Atatürk’ün "ulus devlet" yaratma fikri, Türk "modernite modeli", "milli egemenlik" kavramı, laikliğin uygarlık ilişkisini irdeleyen yok… AB’ye kayıtsız şartsız girmeyi savunan "köşe kapıcıları", kafa yapılarının ardındaki sinsi gizemi AB makyajı ile sunmak isteyen Atatürk’ten bihaber bazı siyasi erk mensupları için bu kavramlar gündem dışı… AB ilkelerinin ulus devlet, milli egemenlik, laiklik ilkeleri ve Kemalizm (yani Türk Milliyetçiliğin) ile çatıştığını hiç açıklamıyorlar…

21 yy.ın süper gücü olma yolunda son süratle ilerleyen "Çin Fırtınas" örneği ekonominin temelinde, Atatürk’ün karma ekonomi modelinin yattığını ve okullarında Atatürk okutulduğunu da yazan açıklayan yok, her nedense!...

Atatürk’ün AB konusunda söyledikleri ile bugünkü siyasi iradenin gösterdiği teslimiyet kimliğinin sebepleri olmalı… Bunları derinliğine tartışan, anlatan medya nerede?... Herkes suskun… "Neme lâzım" zihniyeti prim yapıyor…Birkaç vatansever “cılız ses” dışında herkes bir şeyin ticaretini yaparak kesesini şişirmekle meşgul; kimi din, kimi Atatürk, kimi de AB ticareti yaparak… Birileri de, tıpkı İstiklal Harbi sırasında savundukları “mandacılar” benzeri, milli egemenlik dışı güç olan AB in kölesi olmakla sözde çağdaş olunacağını sanıyor...

Yukarıda belirtildiği üzere konu hakkında en yetkili kişiler olan siyasi irade mensupları, AB üyeliğini, verecek her türlü onur kırıcı ödünle sağlanabileceğini sanıyorlar... Ve buna gerekçe olarak da Atatürk’ün Batılılaşma fikrine sığınıyorlar… Atatürk prensip olarak "Batı" kavramını, "muasır medeniyet" (asrın medeniyeti) karşılığı kullanmamış. Medeniyet doğuda ise o zaman "Batı" kavramının anlamı olurumuydu? Onun için Atatürk, istismar edildiği gibi batı ifadesini medeniyetle özdeşleştirmemiş. İstiklal savaşı AB ismiyle anılan devletlere akrşı yani emperyalistlere karşı verildi. Böyle iken Atatürk batılaşmayı AB kimliğine bürünmüş emperyalist zihniyeti hedef gösterebilir mi?

O takdirde şu soru sorulmalıdır:Atatürk Batı için ne dedi?... İşte sorunun cevabı: Atatürk diyor ki; "... Türkiye'de fikir adamları, adeta kendilerine hakaret ediyorlardı. Diyorlardı ki: 'Biz adam değiliz ve olamayız. Kendi kendimize adam olmamıza ihtimal yoktur.' Bizim canımızı, tarihimizi, varlığımızı bize düşman olan, düşman olduğundan hiç şüphe edilmeyen Avrupalılara kayıtsız şartsız bırakmak istiyorlardı. 'Onlar bizi idare etsin' diyorlardı."

Atatürk bunları söylüyor… Sanki, aydınlıkları kendinden menkul “aydın” geçinen bugünkü aydıncıkları tarif ediyor gibi… Bu söyleminin devamı var; "... Artık durumu düzeltmek, hayat bulmak, insan olmak için, mutlaka Avrupa'dan nasihat almak, bütün işleri Avrupa'nın emellerine uygun yürütmek, bütün dersleri Avrupa'dan almak gibi birtakım zihniyetler ortaya çıktı. Oysa, hangi istiklâl vardır ki yabancıların nasihatleriyle, yabancıların plânlarıyla yükselebilsin? Tarih böyle bir olay kaydetmemiştir..."

Şimdi, sadede gelelim ve soralım; ey devleti idare ettiklerini iddia eden siyasi erkin mensupları, AB sözcüsü “köşe kapıcıları”, diplomalı cahiller, menfaat havuzuna düşmüş suskun medya siz hâlâ kendiniz Atatürkçü mü sanıyorsunuz?

Sonuç olarak Atatürk, çağın medeniyetinden yana olan, hedefi “batı” olarak seçmeyen, asrın medeniyetinin üzerine çıkmayı hedef gösteren, milli egemenliğe aşık bir lider… Atatürk’ün ulus devlet, lâiklik, milli egemenlik, özgürlük fikirleri ile AB ilkeleri uyuşmaz, tamamen çatışır.

Son soru; AB mı, Atatürk mu?!…

ÖNCEKİ

Bu Seçimin Bütünlemesi Yoktur

SONRAKİ

6 ^0_C

Ramazan Demir

Atatürk’Ün Muasır Medeniyet Hedefi Ab Üyeliği Mi Demek?

Bu Seçimin Bütünlemesi Yoktur

Seyit Hasan Zerraki Ziyaretinde Şölen…

Önerilen Yazılar

Yorum Yap

Kategoriler

Faydalı Linkler

Son Yazılar

Feodalizmin Devlete İsyanı: Dersim Olayları... (1)

Çanakkale'de Liseli Şehitler…

Tarih Tekerrür Etmesin…

Ramazan Demir

Atatürk’Ün Muasır Medeniyet Hedefi Ab Üyeliği Mi Demek?

Bu Seçimin Bütünlemesi Yoktur

Seyit Hasan Zerraki Ziyaretinde Şölen…

Önerilen Yazılar

Çağdaş Toplum Olmak… (2)

Türk Ordusunu Yıpratmak Kimin İşine Yarar?

Yorum Yap

Kategoriler

Faydalı Linkler

Son Yazılar

Feodalizmin Devlete İsyanı: Dersim Olayları... (1)

Çanakkale'de Liseli Şehitler…

Tarih Tekerrür Etmesin…