Bağdat Müzesi Ve Kütüphanesi Neden Yakıldı?...(4)

6 ^0_C

İstanbul

Ramazan Demir

28 Nisan 2014 Pazartesi

Bağdat Müzesi Ve Kütüphanesi Neden Yakıldı?...(4)

Millet olamamış toplumlar, başkalarının geçmişinden çalıntılar yaparak, kendine mal ederek, zaman içinde yeni nesillerine aktarırlar ve öğlece başkasına ait kültür değerleri sanki kendilerine aitmiş gibi kullanırlar, propaganda yaparlar ve “milli değer” olarak öğretirler… Böylece, süreç içinde başkasına ait olan kültürler el değiştirebilmektedir… Bunun tek önlemi belgeleri ve kültür eserlerin kaynağını, “aidiyetini” belirten yazılı künyeler haline getirmektir…

Çalınma eserle kültür oluşturulamayacağını onlar da biliyorlardır; fakat, en azında sizdekini yok edip kendilerinde toplayıp gerektiğinde yine ekonomik çıkar karşılığında size satmayı becermek....

Çalıntı belgelerle tarih yazılamaz, kültür oluşturulmaz, evet de neden yapıyorlar pek iyi?... Geçmişi olmayan toplumların geleceği de olmaz.

ABD, neden kendine ait olmayan kültür varlıklarına, kutsal değerlere düşmandır?...

Bunun tek bir sebebi olabilir; “…kendisinde olmayanın başkasında olmasını…” isteme egosu olabilir; köklü bir kıskançlık, hep kendisinin ilk ve tek olma isteği, doyumsuz ve sonsuz egosundan kaynaklanabilir… Çünkü, doğru dürüst bir tarih kültürü, değerler birikimi olmayan, henüz “millet” olma vasıflarını kazanamayan, 200 yıllık bir geçmişi bile olmayan bir toplumun kültürden, tarihten, gelenekten, folklordan ne anladığı hep şüpheli olacaktır... Bu değerler bütününden mahrum bir toplum için müze, kütüphane, yazma eserler, dinlerin doğuşu, Mezopotamya zenginliğinin ne anlama geldiğini bilmesi, anlaması, algılaması mümkün olabilir mi?..

Bunu anlayabilmesi için öncelikle “millet” olma niteliklerinin ne olduğunu anlaması gerekir… Kültür varlıklarının değerini anlaması gerekir…

Başkası tarafından vatanları işgal edilen toplumların hissettikleri acıları, yüreklerinden duyguları sızıları çekmeleri gerekir… Bunları ABD vatandaşı olan herhangi biri yada idare eden politikacıları bilmeleri beklenemez; çünkü böyle bir şansızlığı hiç yaşamadılar...

Diğer yandan, Irakta savaşan ABD askerlerinin profilini incelediğiniz zaman, bunların tamamına yakının düşük gelir gruplarına ait, yine eğitimi düşük, kültür birikimi olmayan fakir aile çocuklarından gelen “paralı asker”den oluştuğu anlaşılır… Hal böyle olunca bu insanlardan “kültür eserlerin bekçiliğini” yapmalarını beklemek saf dillik olur...

Kültürel değerler Tanrı tarafından yaratılmış bir “varlık” değildir ki; toplumların yaşam felsefesiyle oluşan, gelişen ve süreç içinde değişerek gelişen değerler bütünüdür… Oluşan bu değerler, oluşturucular, yani yaşam biçimini uygulayan toplumların, insanların karakterini, düşüncelerini, duygularını, inançlarını, zevklerini de birlikte taşır…

Yani kültürel birikimler milletlerin kimlikleridir…

Kültür birikimi olmayan, kültürel değerleri oluşturmayan toplumların tarih bilgisi, müze kültürü, sanat anlayışı, kütüphane kutsallığı düşüncelerini içeren bütünler manzumesini anlamalarını beklemek yanlış olur…

Onlar için müze, sanat eserleri, kitaplar sadece “maddeye dönüştürülecek” birer varlık olarak algılanır….

***

Yakılan Bağdat müzesinde neler yoktu ki?...

Eşi yeryüzünde bulunmayan el yazma eserler, ilk nüshalardan Kuan-ı Kerim parçaları, İsa öncesi döneme ait bilgileri taşıyan ve tarihte yine yakılarak yok edilen meşhur İskenderiye kütüphanelerinden kurtarılmış müstesna eserler, Osmanlı dönemine ait idari, mali, eğitim sistemlerine yansıtan belgeler ve Irak’ın geçmişine ait bilgi, belge arşivleri ve daha nice eserler, tarih, sanat değerleri bulunuyordu…

Mezopotamya’nın ilk yerleşik toplumu olan Sümerlere ait değerli takılar, altınlar, mücevherler, Babil medeniyeti ve icatlarının tipik örneği olan “ilk yazı” örneği olan “çivi yazısı tabletleri”, Asurlar dönemine ait “fildişi objeler” bu müzede bulunuyordu…

Müzenin İslam eserleri koleksiyon kısmında ise bugün değer biçilemeyecek kadar müstesna olan eserler yok edildi; çok değerli çini örneklileri, süsleme sanatı örnekleri, tarihi değeri tayin edilemeyecek idari sikkeler ve en önemlisi, Hz Muhammed’e inen vahiyi ezberleyip kaydeden hafızların ilk kez kemikler, hurma yapraklarına, deriler üzerine yazdıkları Kuranı Kerim parçalar ve daha sonra ilk toplatılıp yazıldığı ilk nüsha el yazması “Mushaflar” bulunmaktaydı… Bunların değerini hangi petrol kuyusu karşılayabilir acaba?...

Tabii ki kıymetini bilen için…

Ser-hoş-berduş “joniler” için değil…

Mezopotamya’da kurulu tarihi kentler daha önce de saldırılara uğradı, benzer şekilde yakıldı, yıkıldı… Fakat o saldırı “hürriyet getirmek, demokrasi getirmek” adına uydurulmuş safsatalar taşımıyordu, o saldırılar resmen “yok etmek” hedefine yönelikti…

Bu işgalin de ondan çok farklı olduğu söylenemez ya… Bu bağlamda kıyaslama yapıldığında, tarihi kayıtlara göre,13. yüzyılda Cengiz Han orduları tarafından Bağdat yakılıp yıkıldığında, Dicle’nin rengi yanık kitapların mürekkebi ile koyulaştığı ifade edilir…

Bu gaddarlığı tabii ki hoş görmek mümkün değil, ancak, ABD ye göre daha “dürüstçe” bir saldırı ve yağma olmalı...

Bağdat müzesinde bilinen envantere göre 200 bin eserden 150 binin çalındığı veya tahrip edildiği söylenmektedir... Bu durumda, ABD saldırısı ile Cengiz Han saldırısı arasında ne fark var?...

Bilindiği gibi, insanlık tarihinin başlangıcı Mezopotamya topraklarında başlar… Buradan gelişerek dünyaya yayılır…

İlk insanın ilkel yaşamında uyguladığı gaddarlıktan sıyrılıp modern yaşamın başlangıcı sayılan “yerleşik” düzene gelinceye kadar geçirdiği tüm gelişim safhaları bu bölgede gerçekleşti… Tüm tarihi, sosyal, kültürel, arkeolojik, paleontolojik belgeler de bu müzede idi…Mezopotamya topraklarında yok edilen kültürel değerler aslında insanlık kökeninin, insanlık medeniyeti köklerinin, kültür nüvelerinin yok edilmesi demektir…

İnsanı insan yapan değerler, milletleri millet yapan öğeler, kültür birikimleri, yaşam biçimleri sembollerle ifade edilir ve süreç içinde “kültür müzelerinde” saklanır duruma gelir… Bu birikimler de toplumun kimliğini yansıtır… Bir toplumu köleleştirmenin yolu, onun kültürel değerlerini, tarihi birikimlerini yok etmekten geçer…

Yukarıda gerekçelerini sıraladığımız müze yakma eyleminin altında toplumun kimliğini yok etme hedefi vardır…Bunu da kültür birikimi olan müze ve kütüphaneleri yakarak başarmak mümkün olmaktadır… ABD’nin de yaptığı işte budur… Bunun sonunda yer altı zenginliklere el koyma kendiliğinden gerçekleşir…

Pek iyi…

Sözde özgürlük, demokrasi adına köleleştirilmek istenen Irak toplumu bu oyuna gelecek mi?...

Atılan bu oltaya gelecek mi?...

Oluşturulan piyon kadrolara dağıtılan USA dolarlı maaşlar, giydirilen yıldızlı üniformalar, sunulan renkli çikletler Irak toplumunu kandırmaya yetecek mi?...

Sözde hürriyet adına köle yaratma stratejisi ne kadar tutacak?...

Bekleyelim görelim…

(SON)

ÖNCEKİ

Akademisyen...

SONRAKİ

6 ^0_C

Ramazan Demir

Bağdat Müzesi Ve Kütüphanesi Neden Yakıldı?...(4)

Akademisyen...

Bilim Kültürü

Önerilen Yazılar

Yorum Yap

Kategoriler

Faydalı Linkler

Son Yazılar

Feodalizmin Devlete İsyanı: Dersim Olayları... (1)

Çanakkale'de Liseli Şehitler…

Tarih Tekerrür Etmesin…

Ramazan Demir

Bağdat Müzesi Ve Kütüphanesi Neden Yakıldı?...(4)

Akademisyen...

Bilim Kültürü

Önerilen Yazılar

Yök Sistemi Üzerine İrdelemeler… (1)

Musalla Taşında Tabutlar...

Yorum Yap

Kategoriler

Faydalı Linkler

Son Yazılar

Feodalizmin Devlete İsyanı: Dersim Olayları... (1)

Çanakkale'de Liseli Şehitler…

Tarih Tekerrür Etmesin…