Türkiye’Nin Siyasi Tercihi … (1)

6 ^0_C

İstanbul

Ramazan Demir

18 Ağustos 2019 Pazar

Türkiye’Nin Siyasi Tercihi … (1)

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak 22 Temmuz 2007 tarihinde sandık başına gittik. Siyasi tercihimizi yaptık, oyumuzu kullandık. Katılım oranı yaklaşık %90 civarında oldu. Ardından 21 Ekim 2007 tarihinde tekrar sandık başına gitmemiz istendi… Adı ise “referandum”… Neyi, ne için “referandum” ettiğini bilen, anlayan pek çok az kişi oldu… Referandumun anlamı; bildiğin, uzmanı olduğun bir konuda “referans” olmak için oyunu kullanmaktır. Pekiyi, oyu kullananların ne kadarı yapılan anayasa değişikliğinin ne anlama geldiğini, ne hükümler içerdiğini biliyordu? Ya okuma yazması olmayan vatandaşlar neye “referans” oldular?

Aradan geçen zaman diliminde hiçbir ses seda çıkmazken, birden, görüntülü ve yazılı basından, “… oy kullanmayan seçmen vatandaşlara 18 bin YTL ceza verileceği…” ilân edilerek katılım oranı yükseltilmeye çalışıldı. Onca tehdide rağmen vatandaşın benimsemediği sözde bir “referandum” yapıldı. Çoğu seçmen vatandaş sandığa gitmedi, gidenler de ne için gittiklerini bilmeden gitti, bunların çoğu da “sadaka paketi” mucidi siyasi iktidarı memnun etmek için gitti…

Resmi rakamlarla şişirilmiş katılım oranının dahi %60’ı geçmediği bir sandık tercihini yapan vatandaşların, aslında bu seçime katılma oranı sadece ve sadece %45–50 civarında olduğu iddia edilmektedir. Sandığa gidenin de ne için gittiğini bilmediği basındaki canlı yayınlarla ortaya çıktı, herkes buna şahitlik yapabilir...

Doğal olarak seçime itiraz edemezsiniz; çünkü, işin ucunda yani namlunun ucunda “halk” kurşunu vardır. Muhalefet de bundan korkuyordu. Siyasi irade bunu bildiği için her türlü kurnazlığı “politika” olarak uyguladı… Aksi halde muhalefet “halk düşmanı” ilân edilirdi.

Hukuki ve yasal alt yapısı muallâkta olan, bir seri siyasi hatalarla dolu bir referandumun sonucu ancak bu kadar olabilirdi, oldu da… Katılımsız olacağı ta baştan beri belli olan bir seçim oldu. Siyasi iradeye mübarek olsun…

Şimdi, vatandaşın ne için oy verdiğini bilmediği, amacı ve hedefi belli olmayan sözde “referandum” sonucunun ardına sığınarak birtakım yaptırımlar gündeme gelecektir.

Pekiyi bu doğru bir yaklaşım mıdır?

Bu, demokrasi midir?

Vatandaşı “alet” olarak kullanmak ve siyasi amaçlarını gerçekleştirmek için plân hazırlayan bir siyasi irade nerede, hangi ülkede görülmüştür; Türkiye dışında?

Ülkede demokrasi adına “örtülü padişahlık” hüküm sürmektedir; ilan edilmemiş “şeflik sistemi” uygulanmaktadır.

“Dediğim dedik, öttüğüm düdük” tekerlemesi en geçerli ilke…

Diğer yandan Türkiye Cumhuriyeti “vesayet” altında idare ediliyor, kimsenin umurunda değil... Bay Bush’tan izin alınmadan adım atılmıyor. Bir taraftan Türkiye Cumhuriyeti “şalvar spor” tarafından tehdit ediliyor, Türklere “kedisini dahi teslim etmeyeceğini” söyleyen kaypak kişilik temsilcilerine karşı hiç ses çıkarılmıyor. Çıkarılması yetmiyor, tehdit edenin ayağına devletin dış işleri bakanı gönderiliyor.

Bu nasıl yönetim, bu nasıl devlet anlayış diye kimse de hesap sormuyor…

Pekiyi, bu siyasi iradeye bu keyfi yönetim serbestîsini veren güç nedir?

El cevap: 22 Temmuz seçimlerinde, siyasi iktidar lehine, vatandaş adına kullanılan %47lik oy oranıdır.

Pekiyi, vatandaş bu tercihi doğru mu yaptı?

İşte sorgulanacak soru da budur…

“İster beğen, ister beğenme” tekerlemesi karşınızda tabela olarak duruyor…

Bize göre vatandaş yapay, sanal rahatı tercih etti…

Olmayan “istikrar bozulmasın” diye tek partiye yöneldi.

Tabii ki bundan basiretsiz diğer siyasi liderlerin de rolü büyüktür.

Bir yandan çözüm üretemeyen bir ana muhalefet, bir yandan birleşme gösterisiyle ehliyetsiz idarecilik örneği veren “umut tacirleri”, diğer yandan da devletin imkânlarını siyasi amaçlar için kullanan bir iktidar…

Bozulmayan nedir ki?

Bir şey varsa bozulur, olmayan şey nasıl olur da bozulur ki?

Birtakım para babalarının, renkli-görüntülü medya patronlarının, köşe kapmış köşe yazarlarının, gazete patronlarının keyfi kaçmasın diye iktidar lehine pompalanmalar yapıldı. Tarihinin en büyük yoksulluk ve yolsuzluk döneminin yaşandığı bir iktidar dönemi hiç dile getirilmedi…

(Devamı gelecek sayıda)

Not: Hemşehirlilerimin Kurban Bayramların tebrik ederim. Sağlık ve esenlikler dilerim

6 ^0_C

Ramazan Demir

Türkiye’Nin Siyasi Tercihi … (1)

Y Enstitüleri Ve Cumhuriyetin Öğretmeni

Eğitim Modeli Üzerine İrdelemeler… (2)

Önerilen Yazılar

Yorum Yap

Kategoriler

Faydalı Linkler

Son Yazılar

Feodalizmin Devlete İsyanı: Dersim Olayları... (1)

Çanakkale'de Liseli Şehitler…

Tarih Tekerrür Etmesin…

Ramazan Demir

Türkiye’Nin Siyasi Tercihi … (1)

Y Enstitüleri Ve Cumhuriyetin Öğretmeni

Eğitim Modeli Üzerine İrdelemeler… (2)

Önerilen Yazılar

40 Yıllık Akademik Hayatın Özeti...

İnadına Milli Andımız…

Yorum Yap

Kategoriler

Faydalı Linkler

Son Yazılar

Feodalizmin Devlete İsyanı: Dersim Olayları... (1)

Çanakkale'de Liseli Şehitler…

Tarih Tekerrür Etmesin…